Bel sağlığı mevzu bahis olunca insanların büyük bir dikkatle sizi dinlediğini fark ediyorsunuz. Eğitim seviyesi, iş durumu, yaş ve cinsiyet fark etmeksizin bu hususta insanların soru yöneltmek için beklediklerini gözlerinden dahi anlayabiliyorsunuz. Tabi, bu sebepsiz yere değil… Bel, vücudumuzun bütün hareketlerinin toplandığı ve en asgari hareket için dahi ihtiyaç duyduğu bir bölgede yer alıyor. Öyledeki öksürük bile bireyin beldeki rahatsızlığınızı artıyor. Hal böyle olunca kaçınılmaz bir şekilde konuya böyle bir ilgi duyuluyor. Cerrahi operasyon geçirmekse tedavi olmak isteyen bir kişinin en son yapacağı tercihtir. Bel fıtığında ise şuan ki sistemde çokta verimli sonuçlar alınmadığından bel fıtığı ve onun sonucu olan ağrılarla yaşamak bir kadermiş gibi algılanıyor.Çözüm için ise sadece cerrahiyi beklemeleri tavsiye ediliyor.Halbuki bu sonucu beklemek zorunda olmadıklarını insanlara söylemek bile onları tekrar hayata bağlamaya yetiyor.
Bel fıtığı tedavisi noktasında teknolojik olarak çalışmalar devam etmektedir. Bu gelişmelerden elde edilen ürünler ise yine fizyoterapistin eliyle bir anlam ifade ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle bel fıtığının tedavisinden önce iyi bir değerlendirme yapılması gerekir. Birey yaşından, işine, cinsiyetinden hobilerine kadar iyi bir gözlemden geçirilmelidir. Tedavi öncesinde bel fıtığının hangi düzeyde olduğu ve fıtığın özellikle hangi seviyede olduğu fizik tedavi açısından son derece önem arz eder. Bel fıtığı tanısı konduktan sonra hastanın sadece ilaçla tedavi olabileceği ya da ultrason-hotback-TENS süper üçlüsü ile tedavinin biteceğini sanmak aldanmaktır. Aslında bu ikisi de fizyoterapistin birey üzerinde tedavisini uygulaması ve bireye özel tedavi programı yapması için spazm ve ağrıdan kurtulmak amacıyladır. Sonrasında ise artık beldeki ağrılar kesilmiş uygun tedavi ortamı oluşmuştur. Hastanın eline tutuşturulan 10 civarı egzersizden çok daha fazlasıdır fizik tedavi… Bu birkaç egzersizin ise yapıl(a)mayacağına emin olabilirsiniz. Doğru bir şekilde yapılması ise neredeyse hiç görülemeyecek bir durumdur.
Bel fıtığı tedavisine gelecek olursak. Tabi, her hastalıkta olduğu gibi bel fıtığında da hastalığa yakalanmadan önce yapmamız gerekenler var. Çünkü bir hastalığın en iyi tedavisi yakalanmadan önce korunmaktır. Ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinde fizyoterapiste gereken önem verilmediği için bu konuda isteseniz de yeterli bilgi alamayabilirsiniz ama bu talep etmenize mani değildir. Bel fıtığı olmamak için sizin bir fizyoterapist tarafından iyi bir değerlendirmeye tabi tutulmanız gerekir. Değerlendirme sonucunda size günlük yaşamınızda hareketleriniz hakkında gerekli öneriler yapıldıktan sonra bel için uygun koruma prensipleri öğretilir. Bel konusunda özellikle fıtık oluşmasında hastaların hemen hepsinin hikâyesi aynıdır. “Öyle hiçbir şey yokken yere ufak bir şey almak için eğildim ya da şöyle bir kalkayım dedim ki sırtımda bir yanma oldu ve olduğum yerde kalakaldım” şeklindedir. Bu durumun yaşanmasının sebebi size biraz önce bahsettiğimiz korunma prensiplerinin öğretilmemesidir. Peki, hocam biz hiç mi hareket etmeyeceğiz. Şunu hep duyarsınız hiç kalkmadan yatacaksınız. Hiç oturmadan ayakta duracaksınız. Hiç ayakta durmayacaksınız. Bir insanın bunları yapabilme oranı sizce yüzde kaçtır. Bunlar mevcut sağlık sisteminin tıkandığı noktalardır. Fizyoterapistin eksikliğinin sonucudur. Öncelikle uygun tavsiyelerle sakınılacak hareketler öğretilirken, iyi bir programla olası sorunlar için bel bölgeniz koruma altına alınmış olacaktır.
Bel fıtığı tedavisinde öncelikle bu sorunla karşılaşmadan önce gerekli tedbirleri sağlık bakanlığının koruyucu sağlık hizmetlerinin görevlendireceği fizyoterapistlerden öğreneceksiniz. Sonrasında ise fizyoterapist size uygun program çizip hastalıktan korunmanız sağlanmış olacaktır. Bu şekilde hem devlet hem birey için aşırı masraflı olan cerrahi operasyonların ve aşırı ilaç tüketiminin de karşısına geçilmiş olunacaktır.
Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…
fzt.abdullah güdendede
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.