Partiler kendi içine demokrasiyi getiremezse, ülkeye demokrasiyi getiremezler. Ön seçim parti içi demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Bu açıdan partilerde tam bir komedi yaşıyoruz. Bırakın milletvekili adaylarını, il başkanlarının, ilçe başkanlarının Ankara’dan belirlendiği, bu belirlemelere kitlelerin ve daha da önemlisi aday olanların sessiz kaldığı bir ortamı yaşıyoruz. Hayretle ve dehşetle izliyoruz. Nedenlerini çözmeye çalışıyoruz. Sizin vardığınız sonuçlara varıyoruz.
Ankara’daki iktidar sahipleri 5 Ocak’ta rüşvetin örtülmesi emrini verebilirler. Bu emri yerine getirenler, adaylık hakkını kazanabilirler. Ancak sizin açınızdan da ölçü bu mudur? Rüşveti en iyi örtenlere milletvekilliği görevini vermeyi düşünür müsünüz? Yanıtınız hayır ise neden sessiz sedasız bekliyorsunuz? Daha önemli bir soru bu partilerde belirtilen ölçülerde belirleme yapılır ise OY VERECEK MİSİNİZ? Oy verirseniz VİCDANINIZA HESAP VEREBİLECEK MİSİNİZ?
CHP olarak ÖN SEÇİM KARARINI ALDIK. Değerli üyelerimizle hâkim denetiminde adaylarımızı 29 Mart’ta sizler belirleyeceksiniz. Ve kendi belirlediğiniz adaylara sizler sahip çıkacaksınız. Sizin belirlediğiniz adaylar rüşvetin alınmasına ve örtülmesine izin vermezler. Milletin çocuğu KPSS kapısında terlerken KODAMANLARIN ÇOCUKLARININ SINAVSIZ YÜKSEK MEMURLUKLARA GİRMESİNE İZİN VERMEZLER. İşçinin sendikasını, çiftçinin ve köylünün kooperatifini korurlar. Hukuku katlettirtmezler. Eğitimi arka bahçe yaptırmazlar. Dış politikayı yurtta barış, dünyada barış diyerek yürütürler. O halde yüksek sesle bağırın lütfen tüm partilerde önseçim istiyoruz diye.
haberfark.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.