Konya'da Öğrenciler korkuyor

4 üniversitesiyle öğrenci şehri haline gelen Konya'da Türkiye'nin birçok şehrinden binlerce öğrenci geliyor. Selçuklu'da Türkiye'nin en fazla öğrencisine sahip Selçuk Üniversitesi ve öğrenci sayısı hızla artan Mevlana Üniversitesi yer alıyor. Karatay'da, KTO Karatay Üniversitesi, Meram'da ise Necmettin Erbakan Üniversitesi bulunuyor. Üniversitelerin her geçen yıl yeni bölüm açmaları ve birçok alanda kontenjanlarını genişletmesi Konya'daki öğrenci sayısını artırıyor. Artan öğrenci sayısı da başta güvenlik ve barınma olmak üzere birçok sorunu beraberinde getiriyor.

Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı yurtların yetersiz kalması kız öğrencilerin eve ya da özel yurtları tercih etmesini zorluyor. Yurtların kampüslere uzak olması da öğrencilerin geç saatlerde sokağa çıkmasına neden oluyor. Konya'da yurt kapasitesinin sadece 9 bine yakın öğrenci ile sınırlı kalmısı 100 bin öğrencisi olan bir şehre yakışmıyor.

DAR GELİRLİ NE YAPSIN

Öğrenci mahallesi olarak bilinen Bosna Hersek Mahallesi'nde, özel yurtların kapasitesi ve sayısı devlet yurtlarından daha fazla. Aynı şekilde özel yurtlarla devlet yurtlarının arasındaki fiyat farkı da uçurum. Yarı özel devlet yurdunda kalan bir kız öğrenci ayda 185 lira verirken, aynı imkanlara sahip olan bir özel yurdun fiyatı ise ayda 400-500 lira arasında değişiyor. Bosna Hersek ve Yazır Mahallesi'nde bulunan devlet yurtlarının kapasitesinin dolması nedeniyle öğrenciler özel yurtları tercih etmek zorunda kalıyor. Dar gelirli olan bir öğrenci özel yurtlar da kalamadığı için merkezde bulunan diğer devlet yurtlarında kalıyor. İkinci öğretimde okuyan bir öğrenci de geç saatlerde yurda dönmek zorunda kalıyor.

EN ÇOK KONYA'YI İLGİLENDİRİYOR

Geçtiğimiz günlerde Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın hunharca katledilmesinin ardından Konya'daki barınma ve güvenlik sorunu tekrar gündeme oturdu. YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç da, kız öğrencilerin ikinci öğretim derslerinin başlama ve bitiş saatlerine ilişkin şikayetleri üzerine konuyu tekrar ele almaya karar verdiklerini söyledi. Yekta Saraç'ın resmi sosyal medya sayfalarından yaptığı açıklama şöyle: "Bize sosyal medya, elektronik posta ve faks yoluyla ulaşan özellikle kız öğrencilerimizin, son günlerde yaşanılan üzücü hadisenin de etkisiyle ikinci öğretim derslerinin başlama ve bitiş saatlerine ilişkin şikayetleri üzerine konuyu tekrar ele almaya karar verdik. Bilindiği üzere konuya ilişkin karar, 4 Haziran 2014 tarihli. İkinci öğretimde okuyan öğrencilerimizin bir kısmının çalışan kişiler olması gibi meselenin birden fazla yönü bulunmaktadır. Kısa süre içerisinde konuya ilişkin karar alacağımızı umuyorum."

SAATLERİN ÖNE ÇEKİLMESİ ÇÖZÜM DEĞİL

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde okuyan Merve Arslan, ikinci öğretim ders saatlerinin geç bittiğini belirterek şunları söyledi: “İkinci öğretim ders saatlerinin biraz daha erken bitmesi isabet olur. Ben Kule Mevlana Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyordum. Derslerim bazı günler 22:00'da bitiyordu. Ben yurda girinceye kadar saat 23:00'a yaklaşıyordu. O saatlerde korka korka yurda gidiyordum. Yurda giderken altgeçitte birçok kez sözlü tacize uğradım. Artık paranoya olmuştum. Tek başıma bile gelip-gidemiyordum. Yurt değiştirmek de çok kolay olmuyor. Bosna Hersek Mahallesi'ndeki, KYK'nın yurduna başvurdum. En sonunda oraya geçebildim. Burası merkeze göre daha güvenli. Sadece ders saatlerinin öne çekilmesi çözüm olmaz. Üniversiteye yakın yeni yurtlar yapılmalı. 1 saatlik yoldan okula gelip gidiliyor” dedi.

Selçuk Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nde okuyan Kübra Yavuz ise kendisinin Meram'da oturduğunu belirterek, derslerin geç bitmesinden dolayı evine geç saatlerde gitmek zorunda kaldığını söyledi. Okuldan genellikle 21:30'da çıktığını ifade eden Yavuz, “Eve gidinceye kadar saat 23:00'a yaklaşıyor. Ben ailemle yaşadığım için tramvaydan inince ailem alıyor. Ailesi olmayıp merkezde yurtta kalan kız öğrenciler korkarak yurda gidiyor. İkinci öğretim ders saatleri biraz daha erkene alınmalı” şeklinde konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ